İçeriğe atla
  • Kategoriler
  • Güncel
  • Etiketler
  • Popüler
  • Kullanıcılar
  • Gruplar
Daralt
Marka Logo

Fire Dungeon – Küller İçinde Adanmışlık

Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Dungeons
1 İleti 1 Yayımlayıcılar 57 Bakış
  • En eskiden en yeniye
  • En yeniden en eskiye
  • En çok oylanan
Cevap
  • Yeni başlık oluşturarak cevapla
Cevaplamak için giriş yapın
Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
  • GokkuG Çevrimdışı
    GokkuG Çevrimdışı
    Gokku
    tarihinde yazdı Son düzenleyen: Gokku
    #1

    Eskiden orası yalnızca bir lav mağarasıydı. Sıcak, boğucu, ama bildiğimiz türden tehlikelerle dolu. Ateş elementalleri, magma yılanları… hepsi öngörülebilirdi. Ta ki Ashguard Tarikatı o mağaraya ayak basana kadar.

    Onlar bir tarikat değil, bir inanç kırılması. Tarih kitaplarında adı geçmeyen, ama kadim metinlerde küle bulanmış satır aralarında bahsi geçen bir varlığa tapıyorlardı: Lord Ashguard. Kimin nesi, ne zaman doğmuş, hâlâ yaşıyor mu… bilen yok. Ama o ismin peşinden gidip kendi bedenlerini alevlere teslim edenleri gördüm. Ve gördüklerimi unutamadım.

    Tarikat üyeleri, mağaranın en derin odalarını birer kutsal alan gibi düzenlemiş. Taş duvarlara mühürler oyulmuş, lavın kendisi kutsal kabul ediliyor. Söylentiye göre, her yeni müridin ruhu, ilk adımı attığı anda o lavda bırakılıyormuş. Geriye kalan yalnızca et ve fanatik sadakat.

    Birinci seviye, hâlâ tanıdık geliyor insana. Yıkılmış bir giriş, lav çatlakları, ilk müritler. Ama fark burada başlıyor. Duvarda ellerini yakarak yazılmış semboller var. “Ashguard’ın gözü üzerindedir” diyor biri. Her koridorda bir gözcü var. Ama nefes almıyorlar. Bazıları hâlâ canlı mı, yoksa sadece alevle ayakta duran boş bedenler mi, emin olamıyorsun.

    İkinci seviye, bir tür kale gibi. Girişleri kontrol altında tutuyorlar. Dar geçitler, kutsal odalar, alevli sunağın başında dua edenler… ya da artık dua etmeyenler. Bazıları kendini zincirle duvara bağlamış. Kimi dilini kesmiş. Ağızları kapalı ama hala fısıltı duyuluyor. Orada zaman başka akıyor. Sanki her taş, adını fısıldıyor Ashguard’ın.

    Ve sonra, üçüncü seviye. Orası artık bir ibadethane değil, bir iç savaşın yankısı. En sadık olanlar burada. Ashguard adına ölmek için hazır, her an patlamaya hazır müritler. Bedenleri küle dönmüş, içleri lav gibi. Son odada büyük bir kapı var. Kırmızı taşlardan oyulmuş, üzerinde hiçbir yazı yok. Kapının ardında Ashguard var mı, yok mu kimse bilmiyor. Belki de sadece onun fikri orada yaşıyor. Belki o fikir yeter zaten.

    Bazıları orayı “tapınak” diye anıyor. Bazıları “cehennemin kapısı”. Ama bana göre, orası sadece bir soru:
    Ne kadar ileri gidebilirsin, birine ait olmak için?

    2eb605f8-2621-4f43-9c66-a2e924a13c74-image.png

    1 Cevap Son cevap
    0
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan


    • Giriş

    • İlk ileti
      Son ileti
    0
    • Kategoriler
    • Güncel
    • Etiketler
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar